FOSBURY FLOP TEKNİĞİN BİYOMEKANİK ANALİZİ

 

Tayfun AYGÜN

 

   Yüksek atlama kendi içinde üç bölümde incelenir. Bunlar sırasıyla; koşu,sıçrama ve uçuş veya çıtayı geçiş bölümleridir. Flop teknikte koşu büyük bir ‘’J’’ harfine benzer. Günümüzde üst düzeydeki sporcular koşuya başlama ve sıçrama arasındaki mesafeyi 10-12 koşu adımında kat ederler. Flop teknikte koşu kendi içerisinde iki bölümde incelenir. Bunlar sırasıyla düz ve kavisli koşu bölümleridir. Düz koşu bölümünde atlet 400-800m koşu karakterini sergiler. Koşu biçim olarak rahat ve akıcıdır. Atletin, bu bölümde ana amacı süratlenmektir. Bu bölümdeki adım sayısı yaklaşık 5’dir. Kavisli koşu; düz koşu bölümünün bittiği ve sıçrama bölümünün başladığı noktalar arasındaki bölümdür. 4-5 koşu adımı uzunluğundadır. Literatürde impetus veya momentum eğrisi olarak ta anılır. Kavisin yarıçapı, atletin koşu süratiyle doğru orantılıdır. Atlet düz koşuda kazandığı süratle kavise girer, koşu anında dışa savrulma engellendiğinde, sıçramada kinetik enerji birikimi maksimuma çıkar. Dışa savrulma atletin kavisin merkezine doğru eğimli koşmasıyla engellenir. İçe eğim, atletin sıçrama ayağını sıçrama noktasına bastığı ana kadar devam etmelidir. Böylece sporcu sıçrama anında üst gövdesini çıtadan uzakta tutabilir.

 

 

        Kavisli koşu sonucu oluşan merkez kaç kuvveti sıçramayı kolaylaştırdığı gibi, sıçrama anında vücut ağırlık merkezinin (VAM) daha yüksek bir noktaya çıkmasını sağlar. Kavisli koşunun son iki adımında kalça koşu süratinde herhangi bir yavaşlama olmadan kademeli olarak zemine yaklaşmalıdır. Kalçanın alçalması ile bacaklarda oluşan stres koşunun süratinde yavaşlamaya neden olmamalıdır. Aksi halde performans olumsuz olarak etkilenir. Şekil-2 kavisli koşu anında, üst gövdenin kavis merkezine doğru yaptığı eğim sıçrama anına kadar devam eder.

 

    

       Süratli bir koşu, atletin zemine daha fazla kuvvet uygulamasına neden olur. Koşunun sonunda, sıçrama ayağı sıçramak için gövdenin önünde herhangi bir noktaya bastığında, diz ve kalça eklemleri arasındaki eksentör kasları ayağın fleksiyonuna direnerek karşı koyar. Fakat ayak, atletin öne momentumundan dolayı mecburi bir fleksiyon yapacaktır. Bu durumda eksentör kasları gerilecek, bu gerilme sıçrama bölümünün ikinci yarısında süratli ve şiddetli bir eksentiyon yapmasına yardımcı olacaktır. Böylece süratli bir koşuyla sıçramada dikey kuvvetin artacağı ortaya çıkar. Tablo-1’deki değerlerden VH2, sıçrama adımından bir önceki adımın süratini, VH1 ise sıçrama adımının süratini gösterir. Eğer tablo-3 dikkatlice incelenirse VH1’in performansı ne derece olumlu olarak etkilediği ortaya çıkar.

 

 

 

İSİM

HTD

%

VH2

VH1

VHTO

VHCH

VZTD

VZTO

 

m

 

m/s

m/s

m/s

m/s

m/s

m/s

ERKEKLER

 

 

 

 

 

 

 

 

Avdeyenko

0,97

48,0

8,1

7,8

3,8

-4,0

-0,3

4,30

Dalhauser

0,90

47,5

7,6

7,7

3,8

-3,9

-0,6

4,30

Howard

0,95

48,5

7,9

7,9

3,9

-4,0

-0,3

4,35

Matei

0,90

49,0

7,7

7,8

4,1

-3,7

-0,2

4,50

Nordquist

1,01

52,5

7,8

7,9

4,3

-3,6

-0,5

4,35

Paklin

0,89

46,5

8,0

7,6

3,9

-3,6

-0,5

4,40

Sotomayor

0,90

46,5

8,5

8,3

4,2

-4,1

-0,9

4,40

Stones

0,98

50,0

7,0

6,0

3,6

-3,3

-0,4

4,25

Zavara

0,94

49,0

6,9

6,5

2,6

-3,9

-0,6

4,50

BAYANLAR

 

 

 

 

 

 

 

 

Beyer

0,91

51,0

6,9

7,1

3,8

-3,3

-0,4

3,85

Bykova

0,94

52,0

6,5

6,1

3,3

-2,8

-0,6

3,65

Davies

0,95

53,0

7,1

7,2

4,2

-3,0

-0,4

3,60

Draguileva

0,86

50,5

6,8

7,0

3,5

-3,5

-0,8

4,0

Huntley

0,90

52,0

7,0

6,9

4,1

-2,8

-0,5

3,70

Kostadinova

0,97

54,0

7,5

7,2

4,3

-2,9

-0,5

3,85

Redetzky

0,97

54,0

6,9

6,9

4,4

-2,6

-0,3

3,55

Ritter

0,91

51,5

7,1

6,7

3,5

-3,2

-0,4

3,75

Sommer

0,92

52,0

7,0

7,1

4,4

-2,7

-0,6

3,70

 

 

 

    VAM sıçramanın başlangıcında aşağıda, sonunda ise yukarıdadır. Bir çok yüksekçinin VAM’leri sıçrama anında istenilen yüksekliğe ulaşır. Ama sıçramanın başlangıcında VAM’nin aşağıda olma olayı ve atlet tarafından bunun başarılması oldukça güçtür. Çünkü VAM’nin sıçramanın başlangıcında aşağıda olması, sıçramadan bir önceki adımın derin bir fleksiyonu sonucu gerçekleşir. Fleksiyonun gerçekleşebilmesi içinde savurma bacağının oldukça kuvvetli olması gerekir. (sağ taraftan atlayan yüksekçiler dikkate alınmıştır.) Keza süratte herhangi bir kayba neden olmadan bu bacak sayesinde VAM’ni alçaltmayı öğrenmek oldukça karmaşıktır. Tablo-1’deki HTD, sıçramanın başlangıcında sıçrama ayağının yere temas ettiği andaki VAM’nin yüksekliğidir. Tablo-1’de bu değer metre olarak verilmiştir. Ayrıca % kolonunda her atletin boy uzunluklarının, sıçrama anındaki VAM’nin yüksekliği ile yaptığı orantıdır.

 

     Eğer sıçrama bacağı yeteri kadar kuvvetli değilse, sıçramanın başlangıcında yere uygulanan kuvvetten dolayı bacak normalinden fazla olarak yere çökecektir. Bu olay karşısında bacak extensiyonu istenilen şiddette yapamayacak ve atlayış başarısız olacaktır. Konuda kavranılması istenilen, koşu süratiyle, VAM’nin sıçrama anındaki yüksekliği arasındaki optimum kombinasyondur. Kısacası birbirleri ile uyumlu olmak zorunluluğudur. Optimum kombinasyonun ayarlanması için eski ve yeni ayarlanan koşu yolunda, atleti giderek artan süratle ve bacağın sıçrama anında dayanabileceği sürat ve yükseklik saptanır. Daha sonra çalışmalar buna göre organize edilir. Şkeil-3’deki grafikte yatay eksende HDT, dikey eksende  VH1 değerleri verilmiştir. Açık renkli noktalar bayanları, koyu renkli noktalar erkekleri gösterir. Grafiğin sol tarafında yer alan noktalar, koşunun sonunda yavaşlıyanları, sağ taraftakiler de süratli olanları, grafiğin üst kısmındaki noktalar sıçrama anında VAM’leri yüksek, altındakiler VAM’leri alçak olanları gösterir.

 

    Şekil-3 incelendiğinde bayan yüksekçilerin erkeklere oranla yavaş bir koşu sürati sergiledikleri görülür. Genelde erkek yüksekçiler daha kuvvetli oldukları için bayanlara oranla süratli ve alçak koşmaları normaldir.

 

    Süratli ve alçak koşu sonucu sıçrama bacağında oluşacak büyük stres, bacakların yeteri kadar kuvvetli olmadığında, bacak kaslarında ve diz eklemlerinde bir takım sakatlanmalar meydana getirir. Bu yüzden atlete ekstra olarak kuvvet çalışması yaptırmakta yarar vardır.

 

   Koşunun sonunda VAM alçaltılmasına yardım edici kuvvet çalışmaları :

 

 

   Koşunun son adımları atlete göre farklılık içerir. Süratli koşarken kalçayı aşağıda muhafaza etmek çok zordur. Bu olay yüksek atlamada karşılaşılan tipik bir problemdir. VAM’nin alçalması olayı sıçrama adımından bir önceki adım sayesinde gerçekleşir.(sıçrama ayağı sol olanlar)

 

    Şekil-4 de sağ ayak yere basıldıktan sonra bacak fleksiyonu diğer adımlara oranla daha fazla yaparken, gövde ağırlığı hemen sıçrama bacağı üzerine yani sol bacak üzerine aktarılır.

 

 

    Şekil-5 de bacağın derin fleksiyonu karşısında kasların oluşan strese dayanmasına yardımcı bir kuvvet çalışma hareketi görülmektedir. Harekete şekil-5 a’daki gibi durarak sol bacak önde sağ bacak geride başlamalı. Daha sonra sağ ayak tabanla yere basıp derin bir fleksiyon yaparken, vücud hafifçe bu bacak üzerinden kaydırılır. Şekil-5 e’deki gibi sol ayak gövdenin önüne çok çabuk getirilerek, yere dayanıp öne doğru oluşan momentum durdurulur. Hareket boş halter barı ile sağ bacak yorulana kadar devam edilir. Çalışmaların yoğunluğuna göre yapılacak ağırlık giderek arttırılır.

 

 

    Atlet hareketi yaparken dikkat edilecek önemli noktalar arasında; hareketin yavaş yapılması, sağ bacağın yaklaşık 90 derece fleksiyon yapması, kalçanın daima gövdenin hemen altında, öne doğru hareket etmesi ve sağ ayak tam anlamıyla yeri itmeden sıçrama ayağı olan sol ayağın yere basması. (şekil-5de)

 

   Şekil-6 ise maksimumun %50 değerinde bir süratle 30-50m ve 20-30kg’lık ağırlıkla kalçayı aşağıda tutarak yapılan koşudur. Atlet ayak tabanlarında ve sıçramadan koşmalıdır. Sıçrayarak koşulursa omuzlar üzerindeki bar dengeyi bozacaktır. Yukarıda anlatılan her iki hareket doğru kalıplar içerisinde atlete 1 ay yaptırılmalıdır. Hata yapmadan koşmaya başladıktan sonra ağırlık kullanmadan, 6 koşu adımı uzaklıktan, yavaş bir koşuyla yukarıda anlatılanlar dikkate alınarak teknik atlayışlar yaptırılmalıdır.

 

SÜRECEK